6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Konsolide metin

Maddesinin üçüncü fıkrasında “ uyarma ve kınama cezalarıyla ilgili olanlar hariç, disiplin kararları yargı denetimi dışında bırakılamaz” denmektedir. Cümlenin sonundaki “bırakılamaz” ifadensin karşı anlamı “bırakılabilir” dir. Anayasadaki düzenlemeyi, “uyarma ve kınama cezalarıyla ilgili olanlar yargı denetimi dışı bırakılabilir, diğer disiplin cezaları yargı denetimi dışı bırakılamaz” şeklindedir. Anayasamız, uyarma ve kınama disiplin cezalarını yargı denetimi dışında bırakmamış,  bırakılmasına izin vermiştir[732]. Maddenin gerekçesinden hareket ederek düzenlemenin lafzını bir kenara atmış, özgürlükleri genişletici yorum yerine kabul edilemeyecek biçimde hak arama özgürlüğünü daraltıcı yorum yapmıştır. Burada irdelenmesi gereken bir sorun, disiplin amirlerince verilen tüm disiplin cezalarının yargı denetimi dışında olup olmadığıdır.

Maddesi[277] gereğince astı geçici olarak tutuklama[278] yetkisine sahip olsalar bile, bu kişilerin cezalandırılmasını ancak disiplin amirinden talep edebilir. Maddesinde işlenen fiillere göre verilecek disiplin cezaları, ağırlık derecelerine göre, uyarma, kınama, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması şeklinde sıralanmış ve en ağır disiplin cezası olarak Devlet memurluğundan çıkarılma düzenlenmiştir. 1964 tarihli 477 SK’nun yürürlüğe girmesine kadar tüm disiplin suçlarına AsCK’nın hükümleri uygulanmış, disiplin cezaları konusunda AsCK’da 2000 yılına kadar önemli bir değişiklik yapılmamıştır. 4551 SK’la yapılan değişiklik[236] öncesi AsCK’da yer alan disiplin cezaları; “tevbih”, “şiddetli tevbih”, “maaş katı”, “göz hapsi”, “oda hapsi”, “sıra harici hizmet”, “izinsizlik”, “katıksız hapis”[237] olarak belirlenmişti. 4551 SK’la yapılan değişiklik sonrası disiplin cezaları; “uyarı”, “aylık kesilmesi”, “izinsizlik”, “sıra harici hizmet”, “göz hapsi”, “oda hapsi” ve “rütbenin geri alınması” olarak yeniden düzenlenmiştir[238]\. Kayıt bonusunu kap, ücretsiz oyunun keyfini sür. mostbet güncel giriş\. “Resmi üniforma ile genelevlere, kumarhanelere, meyhanelere, barlara ve girilmesi garnizon komutanlıklarınca yasaklı başka yerlere girenler veya sarhoşluğu gizlenmeyecek derecede olanlar 7 günden 1 aya kadar oda veya göz hapsi cezası ile cezalandırılırlar.

Maddesinde düzenlenen düşünceyi açıklama ve yayma (dolayısıyla haber veya fikir alma) hürriyeti, askerlik hizmetlerinin gereklerine uygun olarak 477 Sayılı Kanunun 61. Maddesinde düzenlenen disiplin suçuyla, askeri öğrenci, erbaş ve erler bakımından sınırlandırılmış, bu maddede, okunması veya bulundurulması Genelkurmay Başkanlığı tarafından yasak edilen kitap, dergi ve her türlü yazıların okunması veya bulundurulması cezai müeyyideye bağlanmıştır. Bu sınırlamanın fiilen gerçekleştirilmesi veya sınırlamanın denetlenmesi açısından idarenin bir takım tedbirler alması mümkündür. Maddesi; yasak edilmiş evrak ve risalelerin ve propaganda vasıtalarının veya askerlik için zararlı görülen şeylerin kışla, konak, ordugahlara sokulmaması ve şüpheli şahısların askerlerle temas ettirilmemesi görevini komutanlara vermiştir. AİHM, idari işlem ve eylemlerden kaynaklanan bazı davaları medeni hak ve yükümlülükler kapsamında görerek 6. AİHS m.6/1’in sözleşmeli personel ya da memur olan kamu görevlilerine uygulanabilirliğini tespit için AİHM, çalışanların görev ve sorumluluklarını temel alan bir “fonksiyonel kriter” kabul etmiştir. Buna göre, kamu hukukundan kaynaklanan bir yetki kullanmayan ya da devletin veya diğer kamu tüzelkişilerinin genel yararlarını korumaya yönelik çalışmayan ve “açıkça maddi hak” talep eden kamu görevlileri hakkında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/1. Erbaş ve erler ile askeri öğrencilere verilen izinsizlik cezasında, cezalı sadece hafta tatilinden yararlanamamaktadır (AsCK m.185/C).

  • 477 Sayılı Disiplin Mahkemeleri Kuruluşu , Yargılama Usulü ve Disiplin Suç ve Cezaları Hakkında Kanun ile , As.C.K.’da yer alan “Disiplin tecavüzleri” ve “Disiplin Kabahatleri “ dışında , ayrı bir “Disiplin suçları “ kategorisi yaratılmıştır .
  • İlgili işlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi durumunda, Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nca belirlenen tarifedeki ücret, Kulaçoğlu Hukuk Bürosu olarak tarafınızdan tahsil edilecektir.
  • Yönetim Kurulu, üyeye verilen 10 günlük savunma süresinin geçmesinden sonra resen veya ivedilikle ve herhalde ihbar, şikayet veya istek tarihinden itibaren en çok 30 gün içinde disiplin soruşturması açılarak üyenin Onur Kuruluna sevk edilmesi hakkında bir karar vermeye mecburdur.

“Görev yeri sınırları içinde herhangi bir yeri toplantı, tören ve benzeri amaçlarla izinsiz kullanmak veya kullandırmak” (657 SK m.125/D-e). “Özürsüz ve kesintisiz 3 – 9 gün göreve gelmemek” (657 SK m.125/D.b). “Göreve sarhoş gelmek, görev yerinde alkollü içki içmek” (657 SK m.125/D-a). “Görev sırasında amirine sözle saygısızlık etmek” (657 SK m.125/C.e). “Özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek” (657 SK m.125/C.b). “Yetkili olmadığı halde basına, haber ajanslarına veya radyo ve televizyon kurumlarına bilgi veya demeç vermek” (657 SK m.125/B-m)[194].

F) Genel kurul, gündemdeki konuların görüşülerek karara bağlanmasıyla sonuçlandırılır. (6) Üst Kurul uzmanı ve Üst Kurul uzman yardımcısı kadrolarından teknik hizmetler sınıfında bulunanların hizmet sınıfı, genel idare hizmetleri olarak değiştirilmiştir. (4) Ulusal ve uluslararası hava ve deniz seyrüsefer sistemlerine radyo ve televizyon sistemlerinden zararlı enterferanslar gelmesi hâlinde, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu can ve mal güvenliğini tehlikeye düşürmemek amacıyla enterferansa sebep olan vericileri yerinde tespit ederek geçici olarak kapatır ve durumu Üst Kurula bildirir. Üst Kurul bu Kanun çerçevesinde gerekli müeyyideleri ayrıca uygular. (11) Üst Kurul personeli sosyal güvenlik açısından 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılır.

(2) Bir medya hizmet sağlayıcı kuruluşun aynı yayın hizmetini uydu, kablo ve karasal gibi farklı ortamlardan değişiklik yapmaksızın eş zamanlı olarak iletmesi yeniden iletim olarak kabul edilmez. Mülki idare amirleri tarafından denetim ile görevlendirilenler, kamu kurum ve kuruluşlarından, bankalar dâhil gerçek ve tüzel kişilerden denetim görevi kapsamına giren hususla sınırlı olarak ilgili bilgi ve belgeleri istemeye yönelik yazışmaları valilikler ve kaymakamlıklar aracılığıyla yapar. Kullanıcı kodu, parola ve şifre verilen kişiler, bunları başka amaçla kullanamazlar, bir başkasının kullanmasına da izin veremezler. Kullanıcı kodu, parola ve şifrelerinin çalındığını, kaybedildiğini veya hangi nedenle olursa olsun yetkisiz kişilerce kullanıldığını öğrenenler, derhal sivil toplumla ilişkiler birimlerine veya Genel Müdürlüğe bilgi verirler. İnceleme esnasında derneğe ait defterler, alındı belgeleri, harcama belgeleri, tapu ve banka kayıtları ile diğer belgelerinin tespiti yapılarak varlık ve yükümlülükleri bir tutanağa bağlanır. Tasfiye işlemeleri sırasında borçlu olduğu tespit edilen derneklerin alacaklılarına çağrıda bulunulur ve varsa malları paraya çevrilerek alacaklılara ödenir. Derneğin alacaklı olması durumunda borçlulardan alacaklar tahsil edilir. Alacakların tahsil edilmesi ve borçların ödenmesinden sonra kalan para ve mallar tüzükte belirtildiği şekilde devredilir. Mikrokredi ve diğer borç para alacaklardan istenecek hizmet bedeli veya faiz oranları yönetim kurulu kararı ile belirlenir. Yapılan denetimler neticesinde, uyuşturucu madde imal edildiği, satıldığı, kullanıldığı veya bulundurulduğu; 6136 sayılı Kanuna aykırı silah bulundurulduğu veya satıldığı; genel güvenliğe ve genel ahlaka aykırı faaliyetlerde bulunulduğu tespit edilenlerin lokal açma ve işletme izin belgeleri mülki idare amirince iptal edilir. Mülki idare amiri, dernek lokallerinin, açma ve işletme belgesinde belirtilen şartlara göre işletilip işletilmediğini denetletebilir.

Bu durumda disiplin amirleri tarafından verilen göz hapsi cezası; iç hukukumuza göre kişi özgürlüğünü sınırlamakta ancak AİHS’ni yorumlama yetkisi bulunan AİHM’ne göre kişi özgürlüğünü sınırlamamaktadır. Bu düzenleme yasamaya, Silahlı Kuvvetlerle ilgili düzenleme yaparken kişi hürriyetini sınırlayıcı disiplin cezası verebilme yetkisi tanıyan yasa çıkarabilme konusunda izin veren bir hüküm niteliğindedir. Maddedeki düzenlemede “…kanunla istisnalar getirilebilir” ifadesi emredici değil izin verici mahiyettedir[566],. Yasama gerekli görürse disiplin amirlerinin hürriyeti bağlayıcı nitelikte ceza verebilmelerine imkan tanıyan düzenlemeleri kaldırabilir. Kaldırdığı zaman da anayasaya aykırılık söz konusu olmaz. Yukarıdaki sözleşme hükmü ve açıklamalar çerçevesinde, oda hapsi disiplin cezasının sözleşmenin 5. Fıkrasında belirtilen hallerden hiçbirine uymadığı dolayısıyla ortada bir iç hukuk – Sözleşme çatışması bulunduğu sonucuna varılmaktadır. 477 Sayılı Disiplin Mahkemeleri Kuruluşu , Yargılama Usulü ve Disiplin Suç ve Cezaları Hakkında Kanun ile , As.C.K.’da yer alan “Disiplin tecavüzleri” ve “Disiplin Kabahatleri “ dışında , ayrı bir “Disiplin suçları “ kategorisi yaratılmıştır . Maddede tarif edilmiş[550] ve kanunun oda ve göz hapsi cezası ile cezalandırdığı eylemler disiplin suçu olarak kabul edilmiştir. Kanunun disiplin suçu olarak cezalandırdığı eylemler 47-61/A  maddeleri arasında yer almaktadır. Bilindiği üzere, AİHS’si insan hak ve hürriyetleri katalogunun tamamını değil, esas itibariyle kişi hakları ile bir kısım siyasal hakları listelemekte, sosyal hakları içermemektedir. Bu sebeple, sözleşmede öngörülen hak ve özgürlüklerine kamu görevlilerinin statüsüyle ilişkilendirilemeyeceği, bu çerçevede disiplin hukuku alanının Sözleşmenin kapsamı dışında kaldığı ileri sürülebilir.

Sözleşme kapsamında yaşama hakkının ve sınırlamaların kapsamı özetlendikten sonra askeri mevzuatta yer alan yaşama hakkını ihlal edebilecek nitelikteki düzenlemeler ve bunların sözleşmeye uygunluğu irdelenecektir. Maddesinde Sözleşmede düzenlenen temel hak ve özgürlüklerin ancak ilgili maddelerde belirtilen amaçlar için sınırlanabileceği belirtilmiş ve her maddede bu hak ve özgürlüklerin hangi durumlarda ve ne şekilde sınırlanabileceği düzenlenmiştir. Paragrafta hak ve özgürlükler, ikinci paragrafta ise bunların sınırlandırılma koşulları düzenlenmiştir. AİHS sisteminde önemli olan birinci paragraflardaki kapsamı değil, ikinci paragraftaki sınırlamalardır. Yani Devletin bu hak ve özgürlüğe yaptığı müdahelenin AİHS’e uygunluğu sorunudur.

Sarhoşluk fiili görev sırasında işlenmiş ise verilecek ceza 15 günden 2 aya kadar oda veya göz hapsidir” (477 SK m.58). “İçHizK ve Yönetmeliğinde belirtilen nöbet görevlerini yaparken nöbet yerini terk edenler ve başka surette nöbet talimatına aykırı hareket edenler bu fiillerinden dolayı hizmet aksamamış veya maddi bir zarar doğmamışsa 2 aya kadar oda veya göz hapsi cezası ile cezalandırılırlar” (477 SK m.56) . Bilindiği gibi, kamu görevlileriyle idare arasında da özel bir ilişki vardır. Bu özel ilişki veya statü durumunun sonucu olarak, idare disiplin suçu işleyen kamu görevlisine yaptırım uygulama yetkisine sahiptir. Bu yetki genel anlamda idarenin disiplini sağlama yetkisidir[33]. Disiplin suçu olarak adlandırılan suçlar, bu statünün gerektirdiği ödev ve yükümlülükleri yapmamak biçiminde ortaya çıkarlar. Bu yönüyle disiplin suçları, kamu görevlisinin içinde bulunduğu idareye taahhüt ettiği özel bağlılık yükümlülüğüne uymaması ve o idari birimin içinde kabul edilmiş olan düzen kurallarına aykırı davranışlarıdır[34]. Askerlik hizmetinin gerekleri gözetilerek hem idari hem de ceza hukuku alanında özel yasalar yürürlüğe konulmuş,  bununla da yetinilmemiş, askeri suçlar, disiplin suçları ve idari işlemlerle ilgili özel görevli askeri mahkemeler kurulmuştur. A) Üyeler dernek düzenine uymak ve derneğe sadakat göstermekle yükümlüdürler. Her üye, Derneğin amacına uygun davranmak, özellikle amacın gerçekleşmesini güçleştirici veya engelleyici davranışlardan kaçınmakla yükümlüdür. Karar muhatabına elektronik posta ve taahhütlü mektupla bildirilir.

Kanaatimizce bu karar gerekçesine de katılmak mümkün değildir. Kararda AİHM kararının kişisel olduğu, muhatabının da idari makamlar olduğu, AİHM kararına dayanılarak yargısal denetim yapılamayacağı belirtilmektedir. Halbuki oda hapsi cezasının kişi özgürlüğünü sınırlayan bir ceza olduğu sonucuna, sadece AİHM’nin yorumu ile değil, AsCK’nun 19., 21. İç hukukumuz oda ve göz hapsi cezalarını hürriyeti bağlayıcı ceza olarak kabul etmiştir. Maddesi gereği Sözleşmeye aykırı şekilde özgürlüğü sınırlanan kişilerin mahkemeye başvurma hakları bulunmaktadır. AYİM bu kararında adeta çatışmanın, iç hukuk normlarıyla AİHM’nin yorumu arasında olduğunu ve AİHM’nin yorumunun iç hukuk normlarını etkisiz kılamayacağını ifade etmektedir. Maddesini hiç dikkate almayarak hatalı bir sonuca ulaşmıştır. Oda hapsi disiplin cezası, niteliği itibariyle bir idari işlemdir. Fıkraları özgürlüğü sınırlanan kişiye mahkemeye başvurma hakkı tanımışken, 1602 sayılı AYİM Kanununun 21. Maddesi oda hapsi disiplin cezasına karşı yargı yolunu kapalı tutmuştur. Fıkrasına; “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır” tümcesi eklenmiştir. Bu durumda temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası bir andlaşma hükmüyle, bir yasa kuralı arasında çatışma olduğunda andlaşma hükmü üstün sayılacak ve ulusal yasa kuralı ihmal edilerek uygulanmayacaktır.